İkinci el kıyafetler, modası geçen ürünler, pandemi dönemi kullandığımız maskeler… Bunlara ne olduğu merak konusu. Elbette bir kısmının çöpe gittiğini tahmin ediyorsunuzdur; ancak satılmayıp elde kalan yepyeni ürünler ne oluyor? Cevabı içeriğimizde.
Moda dünyası her zaman tüketime yönelikti, ancak son yıllarda eskisine oranla çok daha acımasız bir gidişat var.
Modanın bu kadar hızlı değişmesinin en büyük sebebi sosyal medyayla yakalanan globalleşme.
Bu hız aslında büyük bir sorun. Tüketim çılgınlığına yol açan hızlı trend değişimleri çevreye büyük zarar veriyor.
Peki modası geçen, satılmayan, tedavülden kalkan kıyafetlere ne oluyor?
Modası geçen satılmayan yeni ürünlerin akıbeti ise genellikle direkt çöp değil.
Bazı lüks markalar buralara düşmemek için düzenli olarak elinde kalan ve satılması imkansız görünen ürünlerini yakıyor.
Satılmayan ürünlerin ilk gittiği yer eskiden Afrika’ydı, şimdi ise Güney Amerika.
Amerika’dan satılmayan, ikinci el giysileri toptan olarak Şili, Kolombiya gibi ülkelere getirme işini ise Türkler yapıyor.
Doğayı daha fazla kirletmemek için tüketici olarak yapabileceklerimiz ise oldukça basit.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, tatil yapma imkanı bulunmayan çocuk ve gençlere yönelik düzenlediği ücretsiz yaz kampında Bismil ve Hanili gençleri ağırladı. Gençler, kamp dönemi boyunca her gün belirlenen saatlerde yarı olimpik yüzme havuzunda vakit geçirdi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Selim Güler, “Anne sütü bebeği enfeksiyonlardan koruyan güçlü bir etkendir” diyerek önemine dikkat çekti.
Kanada’nın Toronto kentinde ev ve otomobil hırsızlıkları artınca geçen ay Etobicoke bölgesinde güvenlik toplantısı yapıldı. Polis Marco Ricciardi bu buluşmada vatandaşların ev hırsızlarıyla yüz yüze gelmekten kaçınmaları için anahtarlarını onların …