Diyarbakır Kent Konseyi, belediyelere kayyum atamasını protesto etti. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz, “Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 2017 yılında vermiş olduğu karar ile Avrupa Parlamentosu’nun 14 şubat 2025 tarihli kararlarında Türkiye’de devam eden kayyım uygulamalarının, uluslararası standartları ve Türkiye Anayasası’nı çiğneyen bir hal aldığı şeklindeki kararları ile kayyım atama kararlarının tamamen siyasi saiklerle verildiği tespit edilmiştir” dedi.
Diyarbakır Kent Konseyi üyeleri, belediyelere kayyum atanmasını protesto etmek üzere Büyükşehir Belediyesi önünde bir araya gelerek “Kayyum atamalarına ve seçilmelere yönelik saldırılara artık yeter” başlıklı açıklama yaptı.
Konsey adına açıklamayı okuyan İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Ercan Yılmaz, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından dokuzu DEM Partisi, ikisi CHP yönetiminde olmak üzere 11 belediyeye kayyım atandığını hatırlatarak şunları söyledi:
“15 Temmuz 2015 darbe girişimi akabinde ilan edilen Olağanüstü Hal ile birlikte yayınlanan kanun hükmündeki kararnamelerin en önemlilerinden biri 674 sayılı KHK’dir. İlgili KHK’ye dayandırılarak 2016 yılında BDP’li toplam 95 belediyenin eş başkanları görevden alınarak, yerlerine o yerlerin mülki amirleri olan vali ve kaymakamlar kayyım olarak atanmıştır. Kayyım atama hukuksuzluğunu ‘terör’ kavramı üzerinden meşrulaştırmak isteyen iktidar temsilcileri, 31 Mart 2019 seçimlerinden sonra da kayyım politikalarına devam etmiştir. 31 Mart 2019 mahalli seçimlerinin ardından, İçişleri Bakanlığı’nın kararları ile üçü büyükşehir, beşi il, 33’ü ilçe ve yedisi belde belediyesi olmak üzere toplam 48 HDP belediyesine kayyım atanmıştır. 31 Mart 2024 tarihinde yapılan son yerel seçim sürecinde ve sonrasında kayyım uygulamalarının devam edip etmeyeceği yönündeki tartışmalar devam ederken, 3 Haziran 2024 tarihinde Hakkari Belediyesi’ne atanan kayyım ile mesele tekrardan kamuoyunun gündemine girmiştir. 15 Şubat 2025 tarihinde Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyımla birlikte Türkiye’de 31 Mart 2024 günü yapılan mahalli seçimlerden bu yana dokuzu DEM Parti, ikisi ise Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde bulunan 11 belediyeye kayyım atanmıştır.”
‘Kayyım atama kararlarının tamamen siyasi saiklerle verildiği tespit edilmiştir’
Belediyelere kayyum atanmasının Anayasa’yı çiğneyen bir hal aldığını ifade eden Yılmaz, 2016 yılından bu yana belediyelere yönelik süreklilik kazanan kayyum atama kararları ile yurttaşların seçme, belediye başkanları ve meclis üyelerinin ise seçilme hakkının ihlal edildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Siyasi iktidar, belediyelere kayyım atama kararlarının gerekçesini oluşturmak için ya uzun yıllardır adliye raflarında bekletilen dava dosyalarını ya da seçilmişlerin seçime girmeden önce haklarında verilen ancak henüz kesinleşmeyen mahkumiyet kararlarını gerekçe göstererek, ulusal ve uluslararası kamuoyunda, verilen bu hukuksuz kararların meşru olduğu algısını yaratmaya çalışmaktadır. Ancak bu çabanın gerek ulusal gerekse uluslararası toplumda bir karşılığı olmadığını belirtmek isteriz. Zira Venedik Komisyonu’nun, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 2017 yılında vermiş olduğu karar ile Avrupa Parlamentosu’nun 14 Şubat 2025 tarihli kararlarında Türkiye’de devam eden kayyım uygulamalarının, uluslararası standartları ve Türkiye Anayasasını çiğneyen bir hal aldığı şeklindeki kararları ile kayyım atama kararlarının tamamen siyasi saiklerle verildiği tespit edilmiştir.”
‘Protesto hakkını kullanmak isteyenlere karşı kolluk kuvvetlerince orantısız güç kullanıldı’
Yılmaz, belediyelere kayyum atanmasına yönelik yapılan protestolara güvenlik güçlerinin müdahalesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Her kayyım ataması sonrasında olduğu gibi Van Büyükşehir Belediyesine atanan kayyım sonrası da barışçıl ve demokratik protesto hakkını kullanmak isteyen yurttaşlara ve seçilmişlere karşı kolluk kuvvetlerince orantısız güç kullanılarak plastik mermi ve göz yaşartıcı gazlarla müdahale edilmiştir. Bu müdahaleler sırasında aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi Eş Başkanı Doğan Hatun’nun da bulunduğu yüzlerce yurttaş birçok uluslararası mevzuat ve mahkeme kararında bir işkence biçimi olarak kabul edilen ters kelepçe yöntemi ile gözaltına alınmıştır. Yine aynı eylemlerde hem seçme ve seçilme hakları için hem de belediyeler aracılığıyla elde ettikleri kazanımlar için mücadele eden kadınlar kolluk kuvvetlerinin çok daha sert ve işkenceye varan muamelelerine maruz kalmıştır. Mevcut hukuksuzluğa karşı barışçıl protestolar düzenleyen halka ve kadınlara yönelik bu şiddet ve saldırı hali kayyum politikalarının bir devamıdır. 17 Şubat 2025 günü kamuoyuna yansıyan görüntülerde, Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan’ın polisler tarafından lince varacak düzeyde darp edilmesi, kadınlara ve çocuklara plastik mermilerle saldırılması kolluk şiddetinin geldiği noktayı açıkça göstermektedir.” (ANKA)
More Stories
Kağıthane Belediyesi Kış Tedbirlerini Artırdı
Trafik Güvenliği Fuarı’nda Tanıtıldı
İzmir Bornova aşka geldi!